ÇOK DAHA YAVAŞ
Oyunun sürüş mekaniklerine geldiğimizde ise ikinci oyuna göre hem artı hem de eksi yönde değişimlerle karşılaşıyoruz. Yazının başında Autosport’un ikinci oyuna göre daha simülasyon odaklı bir yapıya sahip olduğundan bahsetmiştik. Bu nedenle GRID serisine aşina olan oyunculara çok daha yavaş gelecek. Gerçek sürüş keyfinin yaşanması adına güzel bir hamle olmakla birlikte serinin sahip olduğu eğlence unsurunu bir nebze kaybetmesine neden olmuş bu durum. Ancak sürüş keyfini gerçekçi olarak nitelememizi engelleyen noktalar da yok değil. En basitinden araçların virajlarda verdiği tepkilerin iyi ayarlanamadığını söyleyebiliriz. Yılların yarış oyuncuları dahi ne kadar hesaplarsa hesaplasın pist dışına çıkmak durumunda kalacak. Bol bol gaz keserek ve ciddi anlamda yavaşlayarak ilerlemeniz gerekiyor. Bu durumu bir eksiden ziyade olmamışlık olarak değerlendirdiğimizi de belirtelim. Bunun yanında özellikle hasar modellemesi ve hasarların araca verdiği etkiler noktasında ise oldukça başarılı bir iş çıkarılmış. Yer yer küçük darbelerde dahi savruluyor olmak komik gelse de, Codemasters genel anlamda hasar konusunda dersini iyi çalışmış. Böyle bir firmadan da daha azını beklemek yanlış olurdu zaten.
KEŞKE HİÇ KOYMASAYDINIZ
İkinci oyuna getirilen en önemli olumsuz eleştirilerden bir diğeri de kokpit kamera açısının bulunmamasıydı. Yapımcı ekibin bu durumu grafik kalitesinde düşme yaşanmasına ve oyuncuların bu kamerayı pek tercih etmiyor olmasına bağlaması kimseye inandırıcı gelmemişti o dönem. Autosport ile kokpit kamerasına yeniden kavuşuyoruz ancak keşke kavuşmasaydık da diyoruz bir yandan. Uzun yıllardır bu kadar özensiz, bu kadar baştan savma bir iç tasarım görmemiştik yarış oyunlarında. PlayStation 2 döneminde çıkan oyunlarda dahi daha kaliteli kokpit tasarımları bulunuyordu. Zaten GRID Autosport’u alacaksanız yüksek görüntü kalitesi beklentisinde olmamanızı tavsiye ederiz. Yeni nesil konsollara çıkartılmayan oyun, ne yazık ki GRID 2’nin grafik kalitesinden bile daha aşağı bir seviyede. Serinin üçüncü oyunu olmadığı ve bir sene arayla çıktığı için çok ciddi bir grafik gelişmesi zaten beklemiyorduk ancak en azından GRID 2 kadar olmalıydı diye düşünüyoruz. Yarış oyunlarının önemli bir parçası olan motor sesi ve benzeri konularda ise oyun sizi üzmeyecektir. Son sürat giderken motordan çıkan ses her zaman olduğu gibi keyif verici.
OLMASA DA OLUR
Sahip olduğu özellikler nedeniyle ne yaparsak yapalım GRID Autosport’a
bir eklenti paketinden fazlası gözüyle bakamıyoruz. Üstelik gelen eleştirileri dikkate alırken, düzgün işleyen noktalarda çuvallanmış olduğunu görmek de ayrı bir üzüntü sebebi. Hala yeni nesil konsollara geçiş yapamamış veya bir süredir yarış oyunu eksikliği yaşayan biriyseniz elbette GRID Autosport’a şans verebilirsiniz. Ancak piyasada çok daha önce çıkmış olmasına rağmen daha iyi olan pek çok yarış oyunu bulunduğunu da aklınızdan çıkarmayın.
