HEPSİNDEN BİRAZ
Şimdiye kadar anlattıklarımız bile bu oyunu almak için yeterli bir sebep olabilir pek çoğunuz için, çünkü bizce öyle. Ancak oyunun verdikleri bunlarla sınırlı değil. Benzer özelliklerle hazırlanan Rayman sadece bir platform oyunuydu örneğin. İçerisinde bulunan müzikal bölümlerle biraz çeşitlilik sağlanmışsa da bu onun platform oyunu olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Child of Light ise tam bir türler mozaiği adeta. Bir oyuncu onu rahatlıkla platform olarak nitelendirebilirken, bir başkası için rol yapma oyunu olabilir. İçerisinde bulmaca ve strateji ögeleri de barındırdığı düşünülürse tek bir tür altında değerlendirmek mümkün değil bu oyunu.
Yolculuğumuz bir platform mantığında ilerliyor. Sıra dövüşlere geldiğinde ise klasik J-RYO mantığına geçiş yapılıyor. Sıra tabanlı olarak işleyen bu savaş mekaniğini en son South Park oyununda görmüştük. Ancak burada da bir yeniliğe gidilmiş. Bildiğimiz yapının dışına çıkılarak savaştaki her karakteri yöneten bir bar kullanılıyor dövüşlerde. Bu bar, her karakterin yeni saldırısını yapabilmek için ne kadar beklemesi gerektiğini gösteriyor. Sıra tabanlı savaşların en büyük eksikliği olan bekleme ve durağanlaşma böylece kırılmış oluyor. Sıra sizde olmasa bile her daim tetikte olmanız gerekiyor çünkü.
KOCAMAN BİR DÜNYA
Hem kendi saldırılarınızı yönetmek, hem de düşmanın zamanlamalarını takip edebilmek mümkün bu bar sayesinde. Savaşları kazandıran ise tamamen zaman yönetimi oluyor. Yolculuk boyunca bize eşlik eden Igniculus isimli yaratık, bu anlamda en büyük yardımcımız oluyor. Platform kısımlarında yolumuzu aydınlatan ve bulmaca çözümlerinde destek olan Igniculus, savaşlarda ise hayati önem taşıyan bir role bürünüyor. Belirlediğimiz düşmanları yavaşlatarak saldırı zamanlarını uzatırken, istediğimizde de bize sağlık vererek yardımcı oluyor. Özellikle boss savaşlarında Igniculus’u doğru kullanmaz iseniz kazanmanız pek mümkün olmuyor. Oyundaki rol yapma özelliklerinin son derece başarılı kullanıldığını düşünüyoruz. Buna eşlik eden platform bölümleri de aynı derecede kaliteli olmuş. Özellikle yaratılan dünya iki boyutlu olmasına rağmen gezmeye ve keşfetmeye o kadar müsait ki şaşırmamak elde değil. Yolculuk boyunca sık sık kaybolacak ancak her seferinde de yepyeni bir maceranın içinde bulacaksınız kendinizi. Aralara serpiştirilen bulmaca yapıları da tüm bu eğlencenin kreması oluyor bizler için.
SANIRIM AŞIK OLDUK
Child of Light, son dönemde fazlasıyla aşina olduğumuz kaliteli küçük oyunların bir yenisi değil sadece. Tıpkı Journey gibi bu seneye damgasını vuracak, uzun süre unutulmayacak bir başyapıt. Yıl bittiğinde ismi senenin oyunları arasında gösterilir mi şimdiden söylemek oldukça güç. Ancak ilk 6 ay itibarıyla kalbimizi orta yerinden vurmayı başarmış en etkili oyun olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
